‘ Çocuklar donmamış beton gibidir, üzerlerine ne düşse iz bırakır. ‘
H. Jinott
Gelişimin çocuk üzerinde önemi:
Rochester Üniversitesi’nden Profesör Edward Deci bazı insanların işleri nasıl heyecanla yaptığını araştırmak için bir deney yapıyor. Deneyinde çocuklar iki gruba ayırıyor. Birinci gruba seviyelerinin çok üstünde, ikinci gruba da seviyelerinin biraz daha üstünde bulmacalar veriyor. Birinci grup çok başarılı olamıyor. Buna karşılık ikinci grup başarılı oluyor. Bir süre sonra çocukların serbest zamanda önlerine dergi ve bulmacalar koyuyor. Sonuç ise ilginç: Birinci gruptaki çocuklar dergileri seçerken ikinci gruptaki çocuklar heyecanla bulmaca çözüyor.
Çocuklar da diğer insanlar gibi kademeli olarak gelişim gösteriler. Bir işi başarabileceğini keşfeden çocuk aynı yoldan devam eder. Çocuk için öğrenme süreci başlamış olur. Yukarıdaki örnekte gelişim gösteren çocuklar severek bulmaca çözerken, diğer grup öğrenmekten vazgeçiyor ve gelişim gösteremiyor.
Bu alanda yapılan diğer bazı araştırmalar da gösteriyor ki çocuklar ulaşabileceği bir hedefe daha iyi motive oluyor. Ulaşamayacağı hedef karşısında ise vazgeçmeyi tercih ediyor. Yine çocuğun kendi becerisinin altında bir işle karşılaşınca bu kez de sıkılıyor. Yani verilen çocuğun seviyesinin çok üstündeyse bu durum öğrenmeye destek oluyor
Bu durumu Kayseri’deki merkezimizde işitsel ve görsel öğrenmeyi geliştirmek için gelen çocuklarda gözlemledim. Bu gelişim sürecinde çocuklara seviyesinin üzerinde zeka oyunları verildiğinde zorlandığı ve gelişim sağlanamadığı, buna karşı, kendi seviyesine yakın zeka oyunu verilen çocukların daha hızlı gelişim gösterdiği bizzat görünüyordu. Çünkü çocuklar başardıkça mutlu olur ve yeni şeyler öğrenmek ister. Öğrendikçe kendini geliştirir ve öğrenme için lazım olan merak duygusu gelişir. Çocukların gelişimine engel olan ise genellikle anne babalar ve bazen de okuldur. Bunun sebebi gelişim için başarı kavramlarını karıştırmaktadır. Örneğin bir çocuk sınavlarda çok başarılı olabilir ve yüksek notlar alabilir. Bu durumun gelişime dönüşebilmesi çocuğun okul dışında diğer alanlarda da gelişim göstermesi, özgüvenin de gelişmesidir. Bu durumun tespitini anne baba ve öğretmen birlikte yapabilirler. Örneğin derslerine çok iyi olan fakat sosyal ilişkilerde zayıf olan çocuğun sosyalleşme ihtiyacı karşılanmadır. Bu ihtiyacın karşılanması onun hayatın diğer alanlarında da başarılı olmasını sağlayacaktır. Bununla birlikte bir müzik aleti çalmak, bir sporla uğraşmak çocukları her açıdan geliştiren ve okul başarısını artıran etkinliklerdir.
Çocuklarla gelişim sağlamanın başka bir yolu da çocuğun kendini değerlendirebileceği yöne yaklaşılmasıdır. Ne demek bu? Çocuğun kendine acaba ben gelişiyor muyum? Diye düşünmesini sağlayan sorular sormaktır. Kendi hayatına bir örnek vereyim: kızım kemanla bir parça çalmıştı “baba nasıl oldu diye sordu. Beklediği şey benden onay duymaktı. Hemen soruyu ona yönelttim: sence nasıl oldu diye sordum, güzel çaldım dedi. Peki güzel olan nelerdi,diye sordum şaşırdı bu kez kendini değerlendirmeye başladı: güzeldi ama sanırım bir notayı atladım dedi. Başka? dedim “sonlara doğru biraz hızlı çaldım” dedi. Eğer, sorusuna “güzel çaldın harikasın” deseydim kızımın kendini değerlendirmesine izin vermemiş olacaktım. kızımın benden aldığı cevaplarla kendini değerlendirmesi sağlayarak kendi gelişimini görmesini sağlamış oldum.