Bir Sure:
KUREYŞ SÜRESİ
Rahmân, Rahîm Allah’ın Adı’yla.
1. (Allah’ın) Kureyş üzerindeki (hiç olmazsa) sürekli emniyet ve iç uzlaşma nimeti hakkı için –
2. Kış ve yaz seferlerinde kendilerine bahşedilen emniyet ve uzlaşma hakkı için,
3. Rabbisine ibadet etsinler bu Ev’in.
4. Ki O Rab, onları açlığa karşı korumakta ve her türlü korkudan emin kılmaktadır.[1]
[1.] Bu sûre, Hz. İbrahim’in şu duasının aynen kabul edildiğini göstermektedir: Bir vakit de İbrahim, “Rabbim, burayı (bu ekin bitmez vadiyi) emniyet merkezi bir belde kıl ve ahalisini, içlerinden Allah’a ve
Âhiret Günü’ne iman edenleri (ticaret gibi yollardan) yerin bitirdikleriyle rızıklandır!” diye dua etmişti. (Rabbisi, ) şöyle karşılık verdi: “(Rızkı sadece iman edene değil, herkese veririm. Bununla birlikte) kim de (bahşedeceğim emniyet ve rızık karşılığında) nankörlükte bulunur ve gerektiği gibi iman etmezse, onu (dünya hayatında) kısa bir süre geçindirir, fakat sonra Ateş azabını ona mecburî istikamet yaparım. (Dünyadaki bu kısa süreli geçimliğin ardından) ne fena bir âkıbet, ne kötü bir son durak! (Bakara Sûresi/2: 126)
Bir hadis
Talha b. Ubeydullah (r.a.) şöyle anlatır: Necid ahalisinden saçı darmadağın bir kimse Allah Resulü'ne (a.s.) geldi. Uzaktan sesinin uğultusunu duyuyor, fakat ne söylediğini anlayamıyorduk. Nihayet Allah Resulü'ne yaklaştı. Anladık ki İslâm'ın ne olduğunu soruyor. Allah Resulü de (s.a.v.):
"Gündüz ve gecede beş namaz (var) " buyurdu. (O kimse:) Üzerimde bu namazlardan başka da var mı? diye sordu. "Hayır. Meğer ki kendiliğinden kılasın." cevabını verdi. (Allah Resulü:) "Bir de Ramazan ayı orucu." buyurdu. (O kimse:)
"Üzerimde bundan başkası da olacak mı?" diye sordu. O da: "Hayır, meğer ki kendiliğinden tutasın." cevabını verdi. (Talha der ki:) Allah Resulü ona zekâtı da söyledi. (O zat yine:) "Üzerimde bundan başkası da olacak mı?" dedi. Yine Allah Resulü: "Hayır, ancak kendiliğinden vermen müstesnadır" buyurdu. Bunu takiben o (Necidli) adam: "Vallahi bunun üzerine ne arttırırım ne de bundan eksiltirim." diyerek arkasına dönüp gitti. Bunun üzerine Allah Resulü (a.s.): "Eğer doğru söylüyorsa kurtulmuştur." buyurdu.
(Sahih-i Müslim'deki hadis numarası:12)
KUREYŞ SÜRESİ
Rahmân, Rahîm Allah’ın Adı’yla.
1. (Allah’ın) Kureyş üzerindeki (hiç olmazsa) sürekli emniyet ve iç uzlaşma nimeti hakkı için –
2. Kış ve yaz seferlerinde kendilerine bahşedilen emniyet ve uzlaşma hakkı için,
3. Rabbisine ibadet etsinler bu Ev’in.
4. Ki O Rab, onları açlığa karşı korumakta ve her türlü korkudan emin kılmaktadır.[1]
[1.] Bu sûre, Hz. İbrahim’in şu duasının aynen kabul edildiğini göstermektedir: Bir vakit de İbrahim, “Rabbim, burayı (bu ekin bitmez vadiyi) emniyet merkezi bir belde kıl ve ahalisini, içlerinden Allah’a ve
Âhiret Günü’ne iman edenleri (ticaret gibi yollardan) yerin bitirdikleriyle rızıklandır!” diye dua etmişti. (Rabbisi, ) şöyle karşılık verdi: “(Rızkı sadece iman edene değil, herkese veririm. Bununla birlikte) kim de (bahşedeceğim emniyet ve rızık karşılığında) nankörlükte bulunur ve gerektiği gibi iman etmezse, onu (dünya hayatında) kısa bir süre geçindirir, fakat sonra Ateş azabını ona mecburî istikamet yaparım. (Dünyadaki bu kısa süreli geçimliğin ardından) ne fena bir âkıbet, ne kötü bir son durak! (Bakara Sûresi/2: 126)
Bir hadis
Talha b. Ubeydullah (r.a.) şöyle anlatır: Necid ahalisinden saçı darmadağın bir kimse Allah Resulü'ne (a.s.) geldi. Uzaktan sesinin uğultusunu duyuyor, fakat ne söylediğini anlayamıyorduk. Nihayet Allah Resulü'ne yaklaştı. Anladık ki İslâm'ın ne olduğunu soruyor. Allah Resulü de (s.a.v.):
"Gündüz ve gecede beş namaz (var) " buyurdu. (O kimse:) Üzerimde bu namazlardan başka da var mı? diye sordu. "Hayır. Meğer ki kendiliğinden kılasın." cevabını verdi. (Allah Resulü:) "Bir de Ramazan ayı orucu." buyurdu. (O kimse:)
"Üzerimde bundan başkası da olacak mı?" diye sordu. O da: "Hayır, meğer ki kendiliğinden tutasın." cevabını verdi. (Talha der ki:) Allah Resulü ona zekâtı da söyledi. (O zat yine:) "Üzerimde bundan başkası da olacak mı?" dedi. Yine Allah Resulü: "Hayır, ancak kendiliğinden vermen müstesnadır" buyurdu. Bunu takiben o (Necidli) adam: "Vallahi bunun üzerine ne arttırırım ne de bundan eksiltirim." diyerek arkasına dönüp gitti. Bunun üzerine Allah Resulü (a.s.): "Eğer doğru söylüyorsa kurtulmuştur." buyurdu.
(Sahih-i Müslim'deki hadis numarası:12)