'İZOLE ETTİĞİMİZ BAKTERİLER HENÜZ TANIMLANMAMIŞ'
Yapılan çalışmalarla ilgili bilgi veren Prof. Dr. Latife Çakır Bayram, "Antarktika’da Gentoo, Adelie ve Chinstrap olmak üzere bu penguenlerin gözlerinden fırça ve bası örnekleri alarak hem patolojik hem de swap örnekleri ile mikrobiyolojik olarak değerlendirmesini gerçekleştirdik. Göz içi basınçları ve gözyaşı testleri şuana kadar dünyada hiç gerçekleştirilmediği için çalışmamızın kapsamında bunları da yaptık. Bunun sonucunda da hem patolojik olarak hem de mikrobiyolojik olarak güzel değerler aldık. Biz şu anda ön çalışmalarla 5 farklı bakteri elde ettik. Bu penguenlerden bir tanesi Ardey Adası’nda bulunuyor. Penguenin gözünde bir kitle vardı. Bu kitle hemen hemen gözü tamamen ortadan kalkmış durumdaydı. Bir skar dokusu gibi kabuk bağlamış gibiydi. Aldığım bu örnekleri Kayseri’de Erciyes Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nde mikrobiyolojik çalışmalarda 5 farklı yeni cins, tür ya da taxa grubuna ait olduğunu elde etmiş durumdayız. Çünkü bunu gen bankada eşleştirdiğimizde yaklaşık yüzde 98,75’in altında bir benzerlik gördük. Bu da demektir ki şuanda bizim izole ettiğimiz bakteriler dünyada henüz sınıflandırılmamış ve tanımlanmamış. Çalışmalarımız halen devam etmektedir" diye konuştu.
'100 PENGUEN ÜZERİNDEN ÖRNEK ALDIK'
Çok sayıda penguen üzerinde çalıştığını kaydeden Prof. Dr. Bayram, "Biz orada 100 penguen üzerinden örnek aldık. Her bir penguenden de 5’er örnek almış olduk. Aslında bakılacak olursa 500 örnek elde etmiş olduk. Örneklemeler sırasında Şili’ye ait proje ekiplerinden birisi ile çalıştım. Ekip lideri Dr. Rafael Medina başta olmak üzere tüm ekibin önemli destekleri oldu. Çünkü penguen çalışması için en az 3 kişinin bulunması gerekiyor. Ben Şili’deki bu proje ekibine dahil edilerek, çalışmamı gerçekleştirdim. Onlar öncesinde kendi örneklerini alıyordu. Sonra bana yaklaşık 5-6 dakikalık bir zaman kalıyordu. Dolayısıyla ikinci bir pengueni yakalayıp getirdiklerinde ben örnek alma işlemimi bitirmiş olmak durumundaydım. Ben bu zaman diliminde kendi örneklerimi alıp, numunelerimi topluyordum. Gerçekten çok zordu" ifadelerini kullandı.
‘YETERLİ ÖRNEKLERİMİZİ ELDE ETTİK’
Penguenlerden örnek alırken yaşadığı zorluklara değinen Prof. Dr. Bayram, "Penguenlerden örnekleri alırken ciddi zorluklar yaşadım. Herkesin gördüğü o neşeli ayaklardaki gibi değil. Çok sevimli görünüyorlar. Paytak paytak yürüyorlar ama çok güçlüler. Yine hava koşullarının oldukça kötü olduğu bir gün çok büyük tehlike atlattım. Penguenin gagası neredeyse gözüme saplanıyordu ama milimetrik bir sapma ile son anda kurtuldum. Normalde örnek alırken hayvanı korkutmamak için gözünü kapatırsınız. Ancak ben hayvanın gözünden örnek aldığım ve gözgöze olduğum için zorluklar yaşadım. Çok şükür ki yeterli örneklerimizi elde ettik" dedi.