8 Ekim’de Fuar ve Kongre Merkezi'nde kapılarını açan ANAMOB 4. Anadolu Mobilya Fuarı'ndaydım.
Fuarın açılışına katıldım ve size o atmosferin heyecanını, başarısını ve geleceğe dair umut veren tablosunu en dikkat çekici haliyle anlatacağım.
Sadece bir şehrin değil, tüm Türkiye'nin ve hatta dünyanın mobilya sektöründeki nabzını tutan, göz kamaştırıcı bir organizasyondan bahsedeceğim: ANAMOB 4. Anadolu Mobilya Fuarı!
Nobel Expo Fuarcılık'ın titizlikle hazırladığı bu organizasyon, 8-12 Ekim tarihleri arasında ziyaretçilerini ağırlıyor. Ve inanın, burada yaşanan o heyecan, o coşku, o üretim enerjisi sizinle paylaşılmayı bence fazlasıyla hak ediyor.
Fuarın giriş kapısına yaklaştığınızda ilk fark ettiğiniz şey kalabalık. Ama bu sıradan bir kalabalık değil; üretmenin, ticaretin, buluşmanın heyecanıyla dolu bir kalabalık.
QR kod okutma sistemi ve online davetiye uygulaması sayesinde giriş işlemleri akıcı ve modern. Modern çağın kolaylığı olan QR kodla okutma ve online davetiye sistemi, bu yoğunluğun oluşturduğu stresi sakinleştiriyor.
Telefonunuzdaki davetiyenizi gösteriyorsunuz ve hop, içeridesiniz!
Fuara adım attığınız an, sizi saran enerji ve kalabalık, bu organizasyonun ne denli büyük bir ilgiyle karşılandığının ilk kanıtı.
Fuara katılan Türkiye'nin birçok yerinden üretici firmalar, adeta bir vizyon sergiliyor. Firmalar, standlarını öyle bir özenle hazırlamışlar ki, sanki her biri "Ben buradayım, işte benim hikayem!" diye çağırıyor.
Her firmanın ihtiyacına uygun ayrılmış özel alanlar, genişletilmiş sunum bölgeleri ve özellikle ürünleri adeta birer sanat eseri gibi öne çıkaran teknolojik aydınlatmalar, fuarın kalitesini bir üst seviyeye taşımış. Öyle etkileyiciler ki, mobilyaların her detayı, her kıvrımı, her dokusu adeta canlı birer tablo gibi ortaya çıkıyor gözlerinizin önünde.
Geçen yıllardaki fuarları da takip edenler için söylüyorum: Bu yıl bir tık, hatta birkaç tık yukarı çıkmış.
Firmalar gerçekten ellerinden gelen bütün özeni göstermiş. Genişletilmiş sunum alanları, her firmanın ihtiyacına göre özel olarak tasarlanmış... Koridorlar evet, bazı noktalarda biraz dar, bu doğru. Ama yoğunluğun arttığı noktalarda tasarımcılar akıllıca genişletmeler yapmış.
Dürüst olmak gerekirse, bu fuarı gezdiğimde internette gezdiğim Avrupa'nın herhangi bir prestijli fuar merkezinde olduğumu düşündüm. Milano, Paris, Frankfurt...
Kalite ve organizasyon açısından o seviyede gerçekten. Bu sadece benim subjektif görüşüm değil; çünkü fuarda Türkçe'nin yanı sıra İngilizce, Arapça, Rusça, Almanca ve daha nice dilde konuşmalar duyuyorsunuz.
Stantlarda ve koridorlarda yankılanan farklı dillerdeki sohbetler, üreticilerin ve ziyaretçilerin global bir ağ oluşturduğunun en somut göstergesi.
Dünya gerçekten küçük bir köye dönüşmüş burada. Afrika'dan, Avrupa'dan, Uzak Doğu'dan, Türki Cumhuriyetlerden gelen ziyaretçiler... Her biri Kayseri'nin mobilya üssü olarak taçlandığı günün birer şahidi.
Ve bu tesadüf değil; Türkiye'nin mobilya sektöründe ilk üç merkezi arasında yer alan Kayseri, bu konumunu hak ederek kazandığını gösteriyor. Bu fuarda sergilenen kalite ve çeşitlilik, uluslararası alıcıların ve üreticilerin Kayseri'yi neden bu kadar ciddiye aldıklarını açıkça ortaya koyuyor.
Firmaların sunum gayreti tek kelimeyle takdire şayan. Stantları çevreleyen güler yüzlü hostesler, ziyaretçileri kibarlıkla karşılıyor, içten bir "Hoş geldiniz" ile içeri davet ediyor. Ancak en dikkat çekici detaylardan biri, bu fuarın gerçekten dünyayı bir köye çevirmesi.
Firmaların etkileyici misafirperver karşılama ve bilgilendirme stantları var.
Fuarda en dikkat çeken bölümlerden biri de yatak üreticilerinin yoğunluğu. Yüzlerce, belki daha çok yatak modeli sergileniyor. Her biri farklı teknolojilerle donatılmış: Visco, ortopedik, yaylı, yaysız, soğuk jel hafızalı...
Yatak odasının tamamlayıcı parçaları da cabası: Başlıklar, bazalar, yan sehpalar, gardıroplar... Her biri birbirinden şık, her biri birbirinden fonksiyonel. Yatak odası mobilyaları bölümünde dolaşırken sanki bir iç mimarlık dergisinin sayfalarını çeviriyormuşsunuz gibi hissediyorsunuz.
Bahçe mobilyaları standları ayrı bir şölen. Özellikle Güney Yarımküre'den ve ilkbahara hazırlanan coğrafyalardan gelen alıcılar için bu standlar tam bir cazibe merkezi. Renkli, inovatif, dayanıklı ürünler... Plastikten ahşaba, metalden kompozit malzemelere kadar her türden ürün var.
Ve burada özel bir hikaye dinledim ki sizinle paylaşmak istiyorum. Yüzde 100 tahta görünümlü plastik bahçe mobilyaları üreten genç bir girişimci ekip var. Bu ürün, dünyada sadece Amerika Birleşik Devletleri, Çin ve Kayseri'de üretiliyormuş!
Evet, yanlış duymadınız. Kayseri'li genç delikanlılar, devlerle yarışıyor, aynı ligde oynuyor. İşte fuarların gücü burada ortaya çıkıyor: Genç girişimcilere dünyaya açılma fırsatı sunuyor, onlara özgüven veriyor, "Siz de yapabilirsiniz" diyor.
Bu gençlerin standında durduğumda, mobilyalara dokundum. Gerçekten tahta gibi görünüyor, tahta gibi hissettiriyor ama su geçirmez, çürümez, böceklenmez. Teknoloji ve ustalık böyle bir araya geldiğinde harikalar yapılabiliyor demek ki. Bu sadece biri. O kadar çok hikaye var ki! Diğer üreticilerin hakkını yemek istemem.
Her geçen fuarda mimari çalışmaların kalitesi artıyor. Bu, sadece Nobel Expo Fuarcılık'ın değil, aynı zamanda Kayseri'deki fuar kültürünün ne kadar olgunlaştığının da göstergesi. Şehir olarak fuarları sahipleniyor, geliştiriyor, daha iyisini yapmak için çabalıyor izlenimi veriyor.
Ekonomik daralmanın yaşandığı günlerde, böyle organizasyonların önemi kat be kat artıyor. Üreticiler için fuarlar sadece ürün sergileme alanları değil; aynı zamanda birer nefes alma, yeni bağlantılar kurma, umut tazeleme mekanları.
Yüz yüze görüşmelerin gücünü hiçbir dijital platform tam anlamıyla yerine koyamıyor sanki. İnsan ürüne dokunmak, kalitesini hissetmek, üreticiyle yüz yüze gelip konuşmak istiyor.
Bu fuarda yapılan anlaşmaları, atılan imzaları göremesek de standlardaki o yoğun ilgi, not defterlerine yazılan adresler, kartvizit alışverişleri, ciddi görüşmeler yapan iş adamlarını görmek insanı sevindiriyor...
Kayseri, tarihi ipek yolu üzerinde bir ticaret merkezi olarak yüzyıllardır bu topraklarda varlığını sürdürüyor. Binlerce yıllardan beri ticaretin, üretimin, sanayinin merkezi olan bu kadim şehir, modern dönemde de bu özelliğini korumaya devam ediyor.
Fuarlar, Kayseri'nin DNA'sında var.
Kayseri Valiliği, Kayseri Büyükşehir Belediyesi ve Organize Sanayi Başkanlığı'nın bu fuarlara verdiği destek de takdire şayan.
Organize Sanayi Bölgesi'ndeki fuar merkezi, Kayseri'nin bu vizyonunun somut bir göstergesi. Modern, geniş, teknolojik altyapısı güçlü bir tesis.
Fuar 12 Ekim Pazar akşamına kadar devam ediyor. Eğer henüz gitmediyseniz, mutlaka görün derim. İster ev için mobilya arıyor olun, ister işletmeniz için toptan alım yapmayı düşünün, ister sadece sektörün nabzını tutmak isteyin, bu fuarı görmelisiniz.
Evinizin salonunu yenilemeyi, yatak odanızı değiştirmeyi, bahçenize yeni mobilyalar almayı düşünüyorsanız, burada her bütçeye uygun, her zevke hitap eden ürünler var.
Yerli üreticilerimizin kalitesi, tasarım yetenekleri, fiyat-performans dengesi gerçekten etkileyici. Fuarlarda yapılan alışverişlerde genelde özel fiyatlar, kampanyalar olduğunu da hatırlatmak isterim.
Yurt dışından gelen bu alıcı ve üretici ilgisi, Türkiye'nin ve özellikle mobilya sektörünün merkezi haline gelen Kayseri'nin cazibesini artırıyor. Fuarın, Kayseri’nin Türkiye'deki ilk 3 mobilya merkezinden en önemlisi gibi bir hazırlıkla organize edilmesi, yurt dışındaki alıcılar tarafından da olumlu ve alımlı algılandığını gösteriyor.
ANAMOB 4. Anadolu Mobilya Fuarı, sadece sergilenen ürünlerin fazlalığıyla değil, aynı zamanda alan tasarımlarının ve yerleşim düzeninin gelişmişliğiyle de mimarlık çalışmalarının sektörle ne kadar bütünleştiğini gösteriyor.
Eğer mobilya sektörünün geleceğine tanıklık etmek, dünya trendlerini görmek ve global ticaretin kalbine dokunmak istiyorsanız, önünüzde çok az bir zaman kaldı! Cuma, Cumartesi ve Pazar.
Kayseri'deki bu başarılı organizasyon, yalnızca bir ticaret fuarı değil, aynı zamanda Türkiye mobilyasının dünya sahnesine çıktığı, umudun ve başarının kol kola yürüdüğü bir platform gibi kuruluyor.
Bu fuarı düzenleyen Nobel Expo'yu, bu zorlu dönemde cesaretle katılan tüm üretici firmaları ve Kayseri'nin fuar vizyonunu ayakta tutan Valilik, Büyükşehir Belediyesi ve OSB Başkanlığı'nı tebrik ediyorum.
Hâlâ vaktiniz varken, bu başarı hikayesine tanıklık edin. ANAMOB 4. Anadolu Mobilya Fuarı'na giderek hem gözünüzü hem de ticaret ufkunuzu doyurun.
Benim aklım bel ağrısının çaresi inovatif yataklarda kaldı. Bir de cicili bicili, rengarenk bahçe mobilyaları içimi açtı.
Bir parantezde İtalyan tarzı mobilyaları ile dikkatleri üzerine çeken, Kayseri mobilyasına ayrı bir hava katan ZEENCE Mobilya’ya açmak isterim. Fuarın en çok ses getiren standlarından birini ‘Tasarımın Gücü’ sloganı ile yaptığı maket ile üzerine çekmiş. Ekibi ayrıca tebrik ediyorum.



















